12 Nisan 2010 Pazartesi

EĞİTİM, "e"YİĞİDİM

Güncel Türkçe Sözlük- eğitimÇocukların ve gençlerin toplum...
olmadı daha çok...
Wikipedia-eğitim: Bireylerin toplumun standartlarını..


Ne kadar da çok şeymiş değil mi eğitim. Öyle açtım kitap okudum, test çözdüm, sınav geçtimle alakası olmayan insana insanlık kazandıran, din, dil, ırk farkı olmaksızın her toplumun gelişmesi için içine girmek ve asla çıkmamak zorunda olduğu bir süreç.
Türkçe Sözlükteki açıklamada eğitimin nedeni olarak "toplum yaşamında yerlerini almaları için"  külli yalanına katılmamakla birlikte; "yaşama yollarını kazanmasında etkili" olduğunu o-nay-lıyorum. Yaşadığım ülkede kişilerin toplum yaşamında yerlerini almaları için eğitimden değil yiğitlikten geçmeleri gerekiyor. Toplum yaşamında zaten herkesin bir yeri var. Eğitim, benim için sonsuz olabilecek bir konu ancak bu sayfada sonsuzluğa yer ayırabilecek kadar yerim yok. İnsanların sokakta yürürken lama gibi yere tükürdükleri, sigara izmaritlerini, sakız ambalajlarını arabadan fırlatmanın sıradan olduğu, beli silahlı tip(siz)lerin gece mekanlarında attığı cirit sonucunda iki kefenle ödüllendirildiği, halk evlerinin kapatılıp yerine cami yapıldığı, o konuya hiç girmeyeceğim deyip de kendimi tutamadığım, köy enstitülerinin kapatıldığı, gençlerin apolitik olması için fetva yayınlandığı, Doğu illerinde diş fırçasının ne demek olduğunu bilmeyen çocukların olduğu bir ülkede eğitim hakkında konuşmak, yazmak, düşünmek gerçekten sonsuzluk istiyor. Bunlar yüzbininci baskılar biliyorum ben de bir kere daha basmış oldum işte. İnsanoğluyuz; şansımız vardı  "sosyal yeterlilik ve optimum bireysel gelişmeyi sağlayan" o sürecin içine girdik ya; elimizden geleni ardımıza koymayalım istiyoruz. Ben de eğitimin ne olduğuyla ilgili dün bir arkadaşımdan dinlediğim anıyı paylaşmak istiyorum.



Çok iyi bir tenisçi olan arkadaşım Yusufcan, Amerika'da okuduğu okulun tenis takımının oyuncuları olarak, okulda düzenlenen bir takım seminerlere gitmek zorunda olduklarını anlattı. Bu seminerlerden birinde: (dolaylı üstü dolaylı olmaması için direk Yusufcan'nın ağzından anlatacağım)
-Büyük bir salonda toplandık, genç sayılabilecek bir konuşmacı bize sigara ve alkolün zararlarını anlatmak için gelmiş. Çok keyifli bir konuşmacı, salonda sürekli kahkahalar yükseliyor, herkes anlatılanlara gülüyor. Konuşmanın bir yerinde konuşmacı salona seslendi: "Aranızda sigara içen var mı?". Tabiki eller kalktı gülüşmeler oldu. İkinci soru geldi arkasından: "Aranızda içki içen var mı?" Tabiki eller kalktı gülüşmeler oldu. Üçüncü soru geldi: "Aranızda araba kullanan varmı?" Tabiki eller kalktı gülüşmeler oldu. Dördüncü soru geldi: "Aranızda içkili araba kullanan var mı?" Eller biraz daha azalmıştı ama yine gülüşmeler oldu. Son soru geldi: "Aranızda en yakın üç arkadaşını öldüren var mı?"  Sessizlik. "Ben" dedi adam. "Ben en yakın üç arkadaşımı öldürdüm. Sonra hiçbir şey söylemeden sahnenin arkasına geçti, az sonra döndüğünde üzerinde hapishane kıyafetleri vardı. ABD tarafından, işlediği suçun cezasını çekerken bir yandan da okullarda bu semineri verip; herkese bu hikayeyi anlatmakla görevlendirilmiş. -Spring Break'de kısa çöpü çektiği için bardan çıkışta arabayı kullanmış ve en yakın üç arkadaşının ölümüne neden olacak kazayı yapmış.-

Her gün okul okul salon salon o anı yaşamakla cezalandırılmış, gerçek bir hikayenin gençler üzerinde bırakacağı  etkinin değeriyle aklandırılmış. Eğitim nedir? ABD eğitimi harika mıdır yani onca yanlışının içinde, hayır. Bu sadece bir olaydır ki; benim görerek, duyarak, hissederek, ezberlemeden öğrenme diye yırtındığım bir biçimin "aha budur " noktasıdır. Eğitim budur.

Ülkemde kazalar sonunda insanlar; kütüğüne, parasına, sağına soluna göre cezalandırılıp, cezasını çektikten sonra; aynı olayı bir daha gerçekleştirebilme olasılığı üzerine hiç bir eğitimden geçmeden ehliyetlerini ellerine geri alıyorlar; yani ehlileşmeden.. Yiğidim bir daha yapmaz aslanım, akılldır anasının bir tanesi, hadi babası al istediği arabayı.

İnsanlara aldıkları kadar verelim, ihtiyaçları kadar üretelim, IQ'ları kadar gösterelim diye diye.. Bilmesinler diye ezberletelim, düşünmesinler diye küstürelim, konuşmasınlar diye yedirelim diye diye.. Her şey varmış gibiler içinde ama yokluk her yerinde yaşamak değildir eğitim.

Oysa ülkemin gerçekleri bile kendiliğinden eğitim için o kadar müsait ki.. Çanakkale'ye götürüp çocukları, alın işte geometri budur, 6000 merminin düştüğü 1 metrekare budur demektir eğitim. Say evladım 2000'e kadar sayabiliyor musun, 25.000 askerin öldüğü toprak budur, matematik budur demektir eğitim. Bak bakalım onca şehit mezarının hangisinin mezar taşında kürt, laz, çerkez, alevi yazıyor, sosyal bilgiler budur demektir eğitim. (Ahmet Şerif İzgören seminerinden)
de işte
bizde yiğit çok, eğitim yok...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder