8 Mayıs 2011 Pazar

ANNEM

4,5 kilo doğacak bir çocuğu taşıyan 45 kilo bir kadının serüveni anneminki. Hani baştan belli ne kadar büyük bir yük olduğu..  
Hamileyken günde 1 kilo havuç yiyor, gücümü sağlığımı öyle düşünüyor..
Doğum.. Bir çirkin çocuk, kurbağa gözlü falan, her tarafı boğum boğum. "Dayın teyzenin kulağına eğilmiş, ne çirkin bebek demiş" diye anlatıyor sonradan. 
Neyse ki bir iki güne açılıp saçılıyorum da, güzel bir bebek oluyorum.. "Sokakta durdurup sürekli sevmek isterlerdi seni, alamazdım insanların elinden" diyor. 

Doymak bilmeyen bir bebek, tek ağlamam açlıktan.. "1 aylıktın, sütüm yetmiyordu artık, doktora gittim, 1 çay kaşığı yumurta sarısı verebilirsin dedi, o gün 1 yumurta bitirdin." diyor. Ve ekliyor: "Akrep Nalan çok modaydı o zamanlar, onun gibi olacaksın diye o kadar korkuyordum ki.."

Korku demek annelik zaten, başka bir yaşamın kaygısını kendinden çok yaşamak demek.. Sen çılgınca koşmaya başladığın zaman arkandan yüreği ağzına gelen kadın demek. 6 aylıkken ayağım kırıldığında, doktorlar çocuk felci diye belimden su çekmeye kalkınca, içgüdüleriyle beni hastaneden kaçırıp başka doktora götüren kadın annem. Yaşamımda benden 1 adım önce her şeyi gören kadın annem. 


3 yaşında İzmir'de kaybolduğumda, 5. sınıfta ilk mezuniyet göz yaşımda, ortaokulda ilk kavgamda, lisede ilk aşk acımda, karnedeki ilk kırığımda, ilk hayal kırıklığımda yüzünde bir çizgi daha oluşan kadın annem. 

Vitrinlere bakıp, her gördüğünü isteyen bir çocuk olmadım hiç, eteğini çekiştirip ağlamadım hiç, sahip olmadığım hiçbir şey için gözyaşı dökmedim.. Öyle sevgiyle besledi ki beni, hiçbir eksiğim de olmadı zaten..

Ağzımda yemek varken konuşmama kızardı, kahve içersen arap olursun derdi, dalga mı geçti ne yaptı bilmiyorum, hala da kahveyi çok sevmiyorum.. Elleriyle tiyatro kostümleri diker, defterlerimi kaplar, her şeyin en iyisi benim olsun diye sabah 6 da kalkar işe giderdi.. 

Hayvanları seviyim diye daha ilkokuldayken civcivlerle uyurdum. Kendi korkuları bende olmasın diye, Dünya'nın penceresini sonuna kadar açtı bana annem.. Eve arkadaşlarımı dolup taşırdığında da, gece yarılarına kadar parklarda koşturmama izin verdiğinde de, 10 yaşında tek başıma beni tatile gönderdiğinde de hep bir bildiği vardı.. Çünkü hayat, özgürlük ve sorumluluk demek..

"Bizden farklı gözüken her insanı da kendimiz gibi seveceğiz" derdi. Bir gün evde temizlik yapan teyze varken, "Yıldız Tilbe de temizlikçiymiş anne" dedim diye bana bir bakış fırlatmıştı ki.. Hayatım boyunca bir daha kimseyi kimseden ayıramadım. (Bu da hep içimde kalmıştır, burada yazmış oldum)


Emrivakilerime, gençlik yalanlarıma, dağınık odama, hesapsız harcamalarıma 
Kötü arkadaşlara, yanlış kararlara

dayanan kadın annem..

Bana masal anlatmazdı annem.. Hayal kurardık biz birlikte. Yatağa yatıp yan yana, rengarenk hayaller kurardık. Bugün yazdığım her cümle, o hayallerden besleniyor annem..

Şu an sahip olduğum, beni ben yapan ne kadar şey varsa, hepsinde parmağın var annem...

Şimdi yine uzakta.. İnsanlara yardım etmek için, kadınları eğitmek için 7 gün 24 saat çalışıyor annem. Aylarca Doğu'da il il dolaştığı zamanlarda telefon açıp "Burada öyle güzel hayatlar var ki, ben çok mutluyum sen kendine dikkat et yavrum" diyen annem.

Seni çok özlüyorum
Seni çok seviyorum
Ama her şeyden önce, bana aşıladığın insanlık için, bugün gerçekten mutlu bir insan olduysam, bana bunun sırlarını öğrettiğin için..
Açtığın o kocaman pencere için.. 
Sana ne kadar teşekkür etsem az..  Sana ne kadar layık oldum bilmiyorum ama yapmaya çalıştığım her iyi şeyin içinde sen varsın annem..

2011

5 yorum:

  1. harika bir yazı olmuş,yüzümde bir tebessümle severek okudum :)

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkür ederim, eminim minik periniz yıllar sonra aynı duyguları yaşatır size..:)

    YanıtlaSil
  3. adı dikkatimi çekmişti açtım ve okudum içeriği tüm gerçekliğiyle harikaydı annelik kelimelere sığmaz ama en güzelde böyle anlatırlır yüreğinize sağlık ...

    YanıtlaSil
  4. benzer duyguları hıssettıgımıze gore, sızın de yuregınıze saglık.. cok tesekkur ederım..

    YanıtlaSil
  5. Handecim, ne güzel yazmışsın öyle... annen çok duygulanmıştır.. Bu arada yukarıda ki resimdeki sen ne kadar Mert'e benziyor... Sevgiler

    YanıtlaSil