Ankara’da kadın ya da erkek hakkında konuşmak, bardağın dolusu boşu hikayesine benzer. Bir yerden bakarsan öyle dolu, bir yerden bakarsan öyle boş gelir insana.
Elimde iki tane bardak var, ağzına kadar dolu. İkisi de bendeki hayranlığı taşıran son damla!
Erdal Beşikçioğlu. Evet, ben de bir çok kadın gibi onun son derece karizmatik olduğunu düşünüyorum. Beni asıl içine alansa göz kamaştıran yeteneği. Öyle bir şey ki ondaki yetenek, yaşam becerisi adeta.
Geçtiğimiz hafta aylardır kapalı gişe oynayan ve insanların sabahın 7’sinde bilet alacak kadar sıyırmış olamayacağını düşünürken; şahsen iki adet bilet için sıyrık bırakmadığım “Bir Delinin Hatıra Defteri”ne gitme fırsatı buldum. Son zamanlarda tiyatroya gitmek için ne kadar da uğraşmam gerekiyor. Bknz. Ferhan Şensoy.

Erdal Beşikçioğlu Ankara’lı. Ankara’ya sevdalı. “Ruhuma en yakın yer” diyor Ankara için. Tıpkı O’nun gibi. Liseyi zar zor bitirmiş, tembel ve yaramaz bir öğrenciymiş. Tıpkı O’nun gibi.
Tiyatro sanki şans eseri çıkıvermiş karşılarına. Bir deneyelim demişler..
Bir başka adam var şimdi sahnede.
“Kod Adı: Keklik”. Ankara Sanat Tiyatrosunda. O; Özgürcan Çevik.

Türkan dizisinin Orhan Doktor’u, dizideki rolünde doktor olmakla vicdan temizler ancak. Hastalanmış bakışları var insanların O’na, bunu da sonuna kadar hak eder.
Ankaralı iki adam. Bir hafta içinde iki taşikardiye sebep. Gördükçe dinleyin, izleyin, şahit olun derim. Hayran sevgisini fazlasıyla hakkediyorlar.